Özgür Özel’in derdi ne: çözüm mü, kaos mu?

İsmail Sagun profil fotoğrafı
2025-08-13 22:39:00 Yayınlanma

Türkiye, ekonomik krizden güvenliğe, işsizlikten adalet sistemine kadar derin sorunlarla boğuşurken, ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’in tutumu, halkın beklentilerini karşılamaktan uzak bir görüntü sergiliyor.
Ülkenin dört bir yanında vatandaş geçim derdiyle, enflasyonla, hayat pahalılığıyla mücadele ederken, Özel’in gündemi ne yazık ki yapıcı bir muhalefetten çok, polemik ve hakaretle dolu bir söyleme kaymış durumda.
Peki, Özgür Özel’in derdi ne?
Ülkeye yol göstermek mi, yoksa siyasi kaos yaratıp kendi gündemini mi dayatmak?

HAKARET VE TEHDİT SARMALINDA BİR LİDER
Özgür Özel’in son dönemde yaptığı açıklamalar, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hakaret içeren sözleri, sadece siyasi nezaketsizliğin değil, aynı zamanda sorumsuzluğun da bir göstergesi.
13 Ağustos 2025 tarihinde, Özel’in bu sözleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma başlatıldı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ifadesiyle, bu sözler “86 milyon vatandaşımızı temsil eden iradeye yönelik açık bir saldırı” olarak değerlendirildi. Siyasetin edep ve ahlak sınırları içinde yapılması gerektiğini vurgulayan Tunç, Özel’in üslubunun artık bir üslup sorunu olmaktan çıkıp siyasi nezaketi tamamen aştığını belirtti.
Peki, bir ana muhalefet lideri, halkın sorunlarına çözüm üretmek yerine neden hakaret ve tehdit diline sarılıyor?
Bu, CHP’nin liderlik krizinin mi yoksa Özel’in kişisel siyasi hesaplarının mı bir yansıması?

KOMİSYON TARTIŞMALARI VE ÇELİŞKİLER
Özel’in tartışma yaratan bir diğer adımı, CHP’nin Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na katılım kararı oldu. Bu komisyon, özellikle “terörsüz Türkiye” hedefiyle kurulmuşken, CHP tabanından gelen eleştirilere rağmen Özel’in “Kimse CHP’nin içinde olduğu komisyondan korkmasın, olmadığı yerden korksun” söylemi, hem çelişkili hem de güven sarsıcı bulundu. Komisyonun kapalı toplantılarına yönelik eleştirilere, “MİT mensubunu yabancı istihbarat örgütlerine mi deşifre edeceğiz?” gibi savunma getiren Özel, şeffaflık vaadini sorgulatan bir tutum sergiledi.
CHP’nin bu komisyonda yer alması, iktidarın planlarına hizmet ettiği iddiasıyla muhalefet tabanında sert tepkilere yol açtı.
Özel’in bu kararları, partisini birleştirici bir çizgiye taşımak yerine, iç çatışmaları körükledi ve güvenilirliğini zedeledi.

BATI’YA ŞİKAYET VE MANDACILIK ELEŞTİRİLERİ
Özgür Özel’in, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturmaları sonrası Batı medyasına, örneğin Financial Times’a verdiği demeçler, CHP’nin dış vesayet arayışı içinde olduğu eleştirilerini beraberinde getirdi.
Türkiye’nin iç meselelerini uluslararası platformlara taşıyarak “siyasi darbe” gibi ağır ithamlarda bulunması, muhalefet liderinden çok bir şikayet makamı gibi davranmasına neden oldu.
Bu tutum, CHP’nin tarihsel olarak “mandacılık” eleştirilerine maruz kalan geçmişine gönderme yapılarak sert şekilde eleştirildi.
Özel’in bu yaklaşımı, ülkenin bağımsızlığına gölge düşüren bir hamle olarak görülüyor ve halkın gözünde muhalefetin ciddiyetini sorgulatıyor.

ERKEN SEÇİM ÇAĞRILARI VE SOKAK TEHDİTLERİ
Özel’in 2025’te erken seçim talepleri ve “Sandığı getirmezsek sokakları AK Parti’ye dar edeceğiz” gibi söylemleri, yapıcı bir muhalefetten çok kaos yaratma niyetini akıllara getiriyor.
Özel’in bu söylemleri, ülkeyi istikrarsızlığa sürükleme riski taşıyor.
Halk, ekonomik krizle boğuşurken, ana muhalefet liderinden sokakları karıştırma tehdidi değil, somut çözüm önerileri bekliyor.
Asgari ücretin 30 bin lira olması için kampanya yürütmesi, CHP’li belediyelerde bu rakamın altına sözleşme yapılmayacağını söylemesi olumlu adımlar gibi görünse de, bu öneriler bile popülist bir söylemden öteye gidemiyor.

HALKIN BEKLENTİSİ: ÇÖZÜM MÜ, KUTUPLAŞMA MI?
Vatandaş, ana muhalefet partisinden bu sorunlara yönelik net, uygulanabilir ve birleştirici çözümler bekliyor.
Ancak Özgür Özel’in liderliği, bu beklentileri karşılamaktan uzak.
Hakaret dolu söylemler, tehditvari çıkışlar ve çelişkili kararlar, CHP’yi halkın umudu olmaktan çıkarıp bir kaos aktörüne dönüştürme riski taşıyor.
 Özel’in, “Bazen ölmeyi, hapse girmeyi göze alamazsan sen bu işin insanı değilmişsin” gibi dramatik sözleri, cesaret gösterisi olmaktan çok sorumsuz bir popülizm olarak algılanıyor.

CHP’NİN LİDERLİK SINAVI
Özgür Özel, CHP’nin genel başkanı olarak, ülkeye yol göstermek, halkın dertlerine derman olacak politikalar üretmek ve muhalefeti birleştirici bir çizgide tutmakla yükümlü.
Ancak mevcut tablo, Özel’in bu sorumluluğu yerine getirmek yerine, hakaret, tehdit ve kaos odaklı bir siyaset izlediğini gösteriyor.
Türkiye’nin sorunları, polemikle değil, akıl ve sağduyuyla çözülür.
CHP tabanının da, halkın da beklentisi bu.
Özgür Özel’in bu gerçeği ne zaman fark edeceği ise merak konusu.
Aksi takdirde, CHP’nin ana muhalefet misyonu, sadece gürültüden ibaret bir gölgeye dönüşebilir.

 

Yorumlar
En az 10, en fazla 1000 karakter
En az 2, en fazla 50 karakter
8D4XA
Güvenlik kodunu büyük-küçük harf duyarlılığı olmadan yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yazarlarımız ve Son Makaleleri