Bir zamanlar Afyonkarahisar, Burhanettin Çoban’ın belediye başkanlığı döneminde adeta sporun başkentiydi.
Mor-beyaz renklere gönül verenler, futbolda arka arkaya gelen şampiyonluklarla göğsünü kabartıyor, basketbol ve voleybol takımlarının başarılarıyla gurur duyuyordu.
Afyonspor, sahalarda fırtına gibi esiyor, tribünler coşkuyla dolup taşıyordu.
Şehirde spor, sadece bir oyun değil, bir yaşam biçimiydi.
Çoban’ın vizyonu, Afyon’u sporun parlayan yıldızı yapmıştı. 
Mor-beyaz formalarla tribünler coşuyor, şehirde herkesin göğsü kabarıyordu.
O günler, adeta bir Cengiz Kurtoğlu şarkısı gibiydi: “Duyanlara, duymayanlara, seviyorum ben Afyonspor’u”
Peki, şimdi nerede bu şölen havası?
 Kayahan’ın o iç burkan şarkısında: “Yine bana hüsran, bana yine hasret var…”
Afyonspor, bir zamanlar Süper Lig hayalleri kurarken, şimdi BAL Ligi’nin tozlu yollarında kaybolmuş bir kamyonet gibi.

Ama ne olduysa, Mehmet Zeybek döneminde işler değişti.
Sanki bir mehter marşı ritmine girdik: İki ileri, bir geri.
Afyonspor’un o şaşaalı günleri yavaş yavaş solmaya başladı.
Takım ne yükseldi ne de tamamen dibe vurdu; adeta bir duraklama devrine hapsoldu.
Borçlar, yönetim krizleri, kaybolan umutlar…
Taraftar, umutla beklerken, sahada ne şampiyonluk ne de istikrar gördü.
Afyonspor, bir zamanlar rakiplerine korku salan mor-beyaz aslan, artık sahada yorgun bir kedi gibi dolanıyordu.
Yine de umut vardı; belki bir mucize olur, belki eski günler geri dönerdi.
Afyonspor taraftarı, “Ayva çiçek açmış, yaz mı gelecek?” diye umutlanırken, yaz gelmedi, kış geldi.

Gelelim 2024-2025 sezonuna…
Afyonspor’un başkanı Mevlüt Akkuş, borç batağında yüzen kulübün fişini çekti ve takımı ligden çektiğini açıkladı.
3. Lig’e düşen takım, taraftarının yüreğine hançer sapladı.
Hepimiz sandık ki, Akkuş ve ekibi toparlanıp 3. Lig’de yeni bir sayfa açacak.
Ama nerede?
6 Eylül 2025’te ligin ilk maçı oynanacak, ortada ne takım var, ne ses, ne de nefes!
Mevcut yönetim hâlâ yerinde mi, o bile muamma.
Akkuş’un kırmızı plakalı arabasıyla kaldırıma park edip “Benden bu kadar” demesi, adeta maçta kırmızı kart görmüş futbolcunun “hakem taraflı davrandı” demesi gibi.
Akkuş’un, “Belediye destek olmadı, valilik sahip çıksın” serzenişleri, taraftarın yüreğini daha da burktu.
Hani nerede o eski mor-beyaz hayaller?

 Afyonspor, 3. Lig 4. Grup’ta 6 Eylül 2025’te ligin ilk maçı oynanacak, ama ortada ne hoca var, ne topçu, ne de umut ne bir takım var, ne bir ses, ne de bir nefes.
Taraftarlar, “Sahaya çıkacak mıyız, yoksa BAL Ligi’nde ayva mı yiyeceğiz?” diye soruyor.
Mevlüt Akkuş’un “Afyonspor’u sahipsiz bıraktılar” diyerek topu Burcu Köksal’a ve belediyeye atması, adeta bir maç sonrası hakeme bahane bulmak gibi.
Akkuş, “Belediye destek olmadı, valilik sahip çıksın” dedi, ama nafile.
Sahip çıkan yok, mor-beyaz bayraklar yerde.
Takım, Bölgesel Amatör Lig’e (BAL) düşme tehlikesiyle karşı karşıya.
BAL dediysek, öyle tatlı bir ayva reçeli değil; bu, Afyonspor’un ruhunu kemiren bir kabus.
Afyonspor’un geldiği nokta, adeta bir Kayahan şarkısı: “Yine bana hüsran, bana yine hasret var, yine bana sensiz günler düştü Afyonsporum…”

Gelelim Burcu Köksal’a…
Seçim öncesi vaatleri, Afyonspor taraftarının yüreğine su serpmişti.
"Voleybol ve basketbol takımlarını geri getireceğiz, Afyonspor’u kurumsallaştıracağız, altyapıdan yıldızlar yetiştireceğiz” demişti.
Köksal, “Afyonspor dipsiz kuyu, ne çıkacağı belli değil” deyip BAL Ligi’nde Ayvalıspor’u “Yeni Afyonspor” yapma planını açıklasa da, taraftarlar hâlâ bekliyor: “Hani nerede bu yeni takım, Burcu Hanım?”
Ayvalıspor’dan ses yok, Afyonspor’dan tık yok.
Hani nerede o Ayvalıspor masalları?
Sanki bir peri masalı anlatıp uykuya daldı.
Taraftar, “Ayva çiçek açmış, yaz mı gelecek, Burcu Hanım Afyonspor’dan vaz mı geçecek?” diye soruyor, ama yanıt yok.
Köksal’ın spora destek vaatleri, şimdilik bir yaz yağmuru gibi; geldi, geçti, iz bırakmadı.
Üstüne bir de belediyenin Afyonspor’u AFBEL Termal Otel’den kovması, taraftarın yüreğine hançer gibi saplandı.
“Otelden kovdunuz, bari takımı kurtarın” diye bağırıyor tribünler, ama nafile.

Afyonspor’un şu anki durumu, mor-beyaz bir aşk hikayesinin hüzünlü son perdesi gibi.
Mevlüt Akkuş’un “Belediye niye sahip çıkmıyor?” isyanı, Burcu Köksal’ın “Ayvalıspor’la uçacağız” hayalleri, taraftarı bir umudun ortasında bıraktı.
Afyonspor, mor-beyaz bir aşk hikâyesiyken, şimdi BAL Ligi’nin tozlu yollarında kaybolmuş bir türkü gibi.
Burhanettin Çoban döneminde Afyonspor, sahalarda rakip tanımazken, şimdi BAL Ligi’nin tozlu yollarında kaybolmak üzere.
Taraftar, mor-beyaz formalara bakıp iç çekiyor, Kayahan’ın dizeleriyle hüzünleniyor: “Yine sensiz günler düştü…”
Peki, ne yapalım?
Görenler görmeyenlere, duyanlar duymayanlara anlatsın: Afyonspor’un hali içler acısı.
Belki bir gün, yeni bir Çoban çıkar, mor-beyaz bayrağı yeniden dalgalandırır.
Ama şimdilik, elimizde sadece Cengiz Kurtoğlu’nun o damar şarkısı var: “Seviyorum ben Afyonspor’u.”
Afyonspor taraftarı, umudunu kaybetmesin.
Çünkü aşk, hele ki Afyonspor aşkı, öyle kolay kolay bitmez.
O zamana kadar, bizler Cengiz Kurtoğlu’yla coşup Kayahan’la hüzünlenelim: “Duyanlar duymayanlara anlatsın, Afyonspor’u BAL’a gömenler utansın”